Batı Karadeniz Turu – Osmanlı’nın Mücevheri
Gezi Planı
Sizleri, zamanda yolculuk yapmaya ve Karadeniz’in en efsanevi köşelerini keşfetmeye davet ediyoruz! Bu 2 günlük tur, sadece bir gezi değil; Osmanlı’nın en iyi korunmuş kentinde bir ‘açık hava müzesinde’ yaşayacağınız nefes kesici bir serüven.
1. Gün: Osmanlı’nın Gizli Kalmış Mücevheri
Adını dünyanın en pahalı baharatından alan Safranbolu’ya adım atıyoruz! Dar sokaklarda kaybolacak, Cinci Hanı ve Tarihi Konaklarda (Kaymakamlar Evi, Mümtazlar Konağı) Osmanlı yaşamını soluyacağız.
Hıdırlık Tepesi’nden kartpostallık manzarayı seyrederken, Demirciler ve Bakırcılar Çarşısı’nda geleneksel el sanatlarının nasıl yaşatıldığına tanıklık edeceğiz. Ve tabii ki, asırlık yöntemlerle üretilen ünlü Safranbolu Lokumlarının tadına bakacağız!
Bu gezi, tarih kitaplarında okuduğunuzu gözlerinizle görme, Karadeniz’in eşsiz doğasında enerji toplama ve iki farklı dünyanın (Osmanlı sivil mimarisi ve antik liman kenti) ruhunu hissetme şansıdır. Çantanızı hazırlayın, keşif başlıyor!
2. Gün: İmparatorların Mirası ve Mavi Yolculuk
Karadeniz’e ulaşıp, Roma İmparatoru Tiberius zamanından kalma, dünyada benzeri olmayan Kuşkayası Yol Anıtı’ndaki kartal figürünü inceliyoruz!
Antik adı Sesamos olan, Fatih Sultan Mehmet’in “Lala, Lala! Çeşm-i Cihan (Dünyanın Gözü) bu mudur?” diyerek hayran kaldığı Amasra‘dayız! Eşsiz koyları, yarımadası ve kalesi ile bu beldede Çekiciler Çarşısı’nda ağacın sanata dönüşümüne şahit olacağız.
Bu iki günlük özel tur, sizi Batı Karadeniz’in iki incisi olan Safranbolu ve Amasra’nın büyüleyici dünyasına taşıyor. Yolculuğumuzun ilk ayağında, panoramik olarak Kardemir’i görüyor ve adını nadide safran bitkisinden alan, UNESCO Dünya Mirası adayı Safranbolu’ya ulaşıyoruz. Burada Cinci Hanı, Kaymakamlar Evi ve Tarihi Çarşıları (Demirciler, Bakırcılar) gezerek Osmanlı sivil mimarisini yerinde inceliyor, Lokum Evi’nde geleneksel lezzetleri tadıyoruz. Ardından Hıdırlık Tepesi’nden muhteşem Safranbolu manzarasını seyrediyor ve geleneksel köy yaşamının izlerini taşıyan Yörük Köyü’nü ziyaret ediyoruz. İkinci gün ise, Karadeniz kıyısına doğru ilerliyor ve Roma İmparatoru döneminden kalan, dünyada eşi benzeri olmayan Kuşkayası Yol Anıtı’nı inceliyoruz. Ardından Fatih Sultan Mehmet’in “Dünyanın Gözü” olarak adlandırdığı antik liman kenti Amasra’ya varıyoruz. Burada Kale, Müze ve Kemerdere Köprüsü gibi tarihi yapıları keşfediyor, ünlü Çekiciler Çarşısı’nda ağaç işçiliğinin sanatına tanıklık ederek unutulmaz anılarla İstanbul’a dönüyoruz.
1. GÜN: Osmanlı Sivil Mimarisine Yolculuk ve Safranbolu Keşfi
Sabah Başlangıç: Saat 07.00’de belirlenen yerden hareketle Safranbolu’ya otobüs yolculuğu.
Geçiş ve Görüntü: İzmit, Sapanca Gölü, Bolu ve Gerede üzerinden Karabük’e varış. Panoramik olarak Türkiye’nin en büyük demir-çelik fabrikalarından Kardemir’i görme. (Bu fabrikanın, Safranbolu’nun korunmasındaki rolüne dikkat çekilecektir.)
Safranbolu’ya Varış: Adını safran bitkisinden alan Tarihi Safranbolu’ya giriş.
Tarihi Merkez Gezisi: Panoramik olarak görülecek önemli yapılar:
Mimari: Cinci Hamamı, Cinci Hanı, Kaymakamlar Evi, Mümtazlar Konağı, Eski Hükümet Konağı, Saat Kulesi.
Dini ve Ticari: Kazdağlı Camii, Köprülü Camii, Ulu Camii, Güneş Saati.
Çarşılar: Arastacılar, Semerciler, Demirciler, Bakırcılar Çarşıları.
Lezzet Durağı: Geleneksel yöntemlerle üretim yapılan Lokum Evi ziyareti.
Safranbolu Panoraması (Hıdırlık Tepesi): Türklerin ilk yerleşim yerlerinde yağmur duası ve Hıdrellez kutlamalarının yapıldığı tepeden Safranbolu’yu seyretme. (Burada ayrıca türbeler ve Kurtuluş Savaşı kahramanının mezarı görülecektir.)
Yörük Köyü: Safranbolu’nun yazlık bölgesi olan Yörük Köyü’ne varış. Çamaşırhane ile Sipahioğlu, Kaymakcıoğlu, Sucu Hafız, Muratoğlu, Hacı Kavas ve Bekir Efendi evlerinin panoramik olarak görülmesi.
Akşam: Otele varış, odalara yerleşme, akşam yemeği ve konaklama.
2. GÜN: Antik Kent Amasra ve Karadeniz Kıyıları
Sabah: Otelde alınan kahvaltının ardından hareketle Ulus, Bartın ve Bakacak mevkii üzerinden Karadeniz’e varış.
Bakacak Seyir: Bakacak mevkiinde Karadeniz manzarasını seyretme ve fotoğraf molası.
Roma Mirası: M.S. 1. yüzyılda Roma İmparatoru Tiberius zamanında yaptırılan, dünyada benzeri olmayan Kuşkayası Yol Anıtı‘na varış ve anıtı inceleme.
Amasra’ya Varış: M.Ö. 12. yüzyılda kurulan, antik adı Sesamos olan, Fatih Sultan Mehmet’in hayran kaldığı Amasra’ya varış.
Amasra Keşfi: Denize uzanmış yarımadası, koyları ve adalarıyla görsel şölen sunan Amasra’da:
Müze Ziyareti: Bahriye Mektebi olarak inşasına başlanan ve sonradan müze olarak hizmete açılan müzeyi gezme.
Tarihi Yapılar: Kale, Kemerdere Köprüsü ve bedestenin ziyaret edilmesi.
Çekiciler Çarşısı: Amasra’nın en ünlü sokağı olan Çekiciler Çarşısı’nda ağaç ustalarının el zanaatlarını izleme.
Dönüş: Serbest zaman sonrası Devrek, Mengen, Bolu ve İzmit üzerinden akşam saatlerinde İstanbul’a dönüş ve vedalaşma.